SCROTAL DESTAN(!)

 

Skrotum Anadolu Lisesi’nde Ejakülasyon Öncesi Son Nutuk

Hava pusluydu, yürek paslıydı. Spermatogonyum Bey o sabah erkenden uyandı, traşını oldu, kahvaltısını yaptı. Kuşkusuz bölüneceğini biliyordu. A.v. testicularis üzerinden ajansı dinledi. En güzel takım elbisesini giydi. Öğrencilerine atacağı nutuk öncesi heyecanlıydı.

Konuşmasından önce genç spermatogonyalar etrafını çevirdi.

-Öğretmenim buralar çok soğumaya başladı biraz kaloriferleri yaksak mı?

Spermatogonyum Bey, biz bu sakalları seminifer tübülde ağartmadık mağrur bakışını yüzüne takınarak sıcağın düşman olduğunu soğukta daha dinç olacakları belirtti. Türlü bahanelerle öğrencilerinin ellerinden aldığı battaniyeleri de depoya kaldırdı.

Spermatogonyum Bey kürsüye çıktı, her müdür gibi gözlüklü ve keldi, testosterona fazlaca maruz kalmıştı;

Sevgili spermatositler, bugün tarihi bir gündür. Beklenen gün gelmiştir. Sizler, hepiniz yeni bir birey olma yolunda birbirinizle yarışacak ve bir bedende bütün olacağınız Ovum’a ulaştığınızda koşunuzu sonlandıracaksınız. Sanmayın ki Ovum’a geldiğinizde tüm göreviniz bitti. Sevgili spermatositler, sizler hepiniz başarıya koşarken içten içe sizi kıskanan dahili ve harici düşmanlarınız olabilir. Vaktinizi onlarla ziyan etmeyin. O kişiler Ovum’a 20 mikrometre, Ovum’a 10 mikrometre tabelalarını kaçırmanıza neden olabilir, böylelikle ummadığınız çıkmaz sokaklarda kaybolabilirsiniz. Hepiniz bir dizi sınavlardan geçtiniz. Epididimis’te hızlandırılmış bir kurs aldınız. Sanmayın ki bu kurs size hayatta karşılaşacağınız her şeyi öğretti. Sanmayın ki Ovum yolu hayatta tek sınavınız. Bir birey olduğunuzda şuan için garantisini veremediğimiz bir coğrafyada dünyaya gözlerinizi açacaksınız. Bu cicili bicili yeşil kostümler içinde insanların olduğu beyaz ışıklı bir oda da olabilir. Silahların füzelerin sizin ağlama sesinizi bastırdığı bir memleket de.

Sevgili çocuklarım hepinizin dünyanın en müreffeh ülkelerinde hayat bulmanızı isterdim. Ne var ki aranızdan bazıları yani daha önce gönderdiğim öğrencilerim, kendi hırsları pahasına yine aralarından diğerlerine cennet vaatleri satarak dünyayı cehenneme çevirdiler. Aynı zamanda da cennet peşinde koşmaya devam ettiler. Yine aynı kişiler kurnazlıkları ve riyakarlıkları sayesinde sizlerin temiz duygularından faydalanarak önceleri sizden gibi görünüp sonraları sizi ezmeye başladılar.

Sevgili spermatositler Ovum’a ulaştığınızda her şey bitti diyerek attığınız kazandım çığlıkları yüreğimi tırmalıyor. Ancak ne var ki unutuyorsunuz, insanoğlu bu günlere kolay kolay gelmedi. Önce iki ayağının üstünde durmayı öğrendi. Mağaralara bir şeyler karaladı. Garip sesler çıkardı. Dili keşfetti, yazıyı öğrendi. Karanlığı aydınlık etti. Eti pişirdi. Sonra tekerleği buldu çocuklarım tekerleği, tekerlek çok yamandır. Döndükçe döndü, fırıldak oldu insanoğlu. Çocuklarım fırıldaklara dikkat edin. Hala karanlıkta kalmak isteyenlere de ne pahasına olursa olsun aydınlığı gösterin.

Birkaç spermatosit koşu öncesi enerji içeceğini içerken kendi aralarında koyu bir sohbete başladılar. O sırada ejakülasyonda yaşa takılan ağır abi bir bay spermatosit söze girişti.  Benim amcaoğlunu geçen haftaki koşuda kaybettik. En son kayıp giderken attığı çığlıklar yüreğimi dağlıyor. Siz siz olun koşunuzda dikkat edin. Ben kaç kere koştum bilmiyorum. Bir defasında da ezilme tehlikesi geçirdim. Bu en önde koşan kasımpaşalı spermatosite de fazla güvenmeyin. Ne zaman bir koşu olsa başlıyor heyecanlı nutuklar atmaya, kendini buranın Allah’ı sanıyor, hadi burayı geçtim evrende ne kadar spermatosit varsa hepsinin padişahıyım diyor. Ana arterler hep onu besliyor. Tüm vücut ona çalışıyor, örtülü epididimis ödeneği onun hizmetinde, dışarıdan haber alabildiğimiz tüm ana arterleri kapatmış, kremasterik artere kadar kendine bağlamış. Yandaş kollateral arterler üretmiş, bize yine venlerin ıssızlığı, soğukluğu, fakirliği kaldı güzel kardeşlerim dikkat edin.

Pleksus Pampiniformis barında sesler yükseldi, spermatositler heyecanlanmaya başladı. Bay spermatosit devam etti, Onun görüp işlerini hallettiği, beslediği spermatosit grubu var. Bunlar her köşebaşını tutmuş, maalesef yukarıdan ne besin gelirse onlara gidiyor bize onların artıkları kalıyor, koca bir skrotum onları doyurmaya çalışıyoruz nasıl bir açlıksa uzun senelerdir doymak bilmediler. Malulen emekli bir spermatosit sözü devraldı. Arkadaşlar hava çok pusluydu, bir gümbürtü oldu. Televizyonu açtık. Skrotum TV’de hepimize koşmamız için yalvaran gözler vardı. Kendimizi Ovum yollarında bulduğumuzda ise iş işten geçmişti, o günden sonra varikosel diye bir şey türedi. Bölgemizin çeşitli yerleri hep bu isimle anılır oldu. Varikosel sokağı, varikosel çıkmazı, varikosel kütüphanesi, varikosel köprüsü. Ben de varikosel’de ikamet etmekteyim. Oralar biraz daha sıcak sizi çaya beklerim ama dikkat edin, benim canım yandı, siz yanmayın. Kimse için öyle deli danalar gibi koşmayın.

KYK kredi borcunun faizi silinen sıhhiyeci spermatosit lafa karıştı. Ne zamandır şu yollardayım. İlk yardım çantamla düşüp ayağını kırana, bayılana müdahale ederim. Arada bir de önümüzü tıkıyorsun diye dayak yiyorum. Neymiş efendim, koşu için heyet raporu vermemişim. Spermatosit’in birini Mısır’ın Yalova’sına kaymakam tayin etmişim, mr’a göndermişim. Aldığım üç kuruş maaş ne zaman zam gelse hepsi birden ayaklanır. Ne gecem kaldı ne gündüzüm, ne zaman koşu olacağı belli değil. Bazen gece dan diye başlıyor, bazen sabah birdenbire hiçbir sebep yokken, hemen ararlar yetiş sıhhiyeci spermatosit sana ihtiyacımız var. Bıktım usandım canımdan. Kaç arkadaşım bu yolda telef oldu. Siz siz olun dikkat edin. Sıhhiyeci spermatositleri üzmeyin lütfen dövmeyin ve öldürmeyin.

Bir türlü Ovum’a atanamayan gençliği yitip giden bundan da pek haberi olmayan epey olgun bir spermatosit konuya dahil oldu. Bizi bir dünya sınava soktular arkadaşlar. Epididimis’te uzun atlama, yan dönme, parende atma, kıçından ateş çıkarma, ağzınla kuş tutma ve daha nicelerine yıllarca çalıştım didindim de hepsini geçtim. En son bir oda var dediler. Vas deferense bağlı, yukarıya kimin çıkıp çıkamayacağı meğerse o odada belli olurmuş. Senelerce uğraştım da Kasımpaşalı spermatosit’in imamas-cizvit lisesinden bir akrabası vasıtasıyla ancak o odaya girebildim. Aman kardeşler ne yaman bir yermiş, ana arterlerden gelen bütün makarnosmisler en cicili bicili proteinler orada, bir kaşık yedim. Ne sıkıntı kaldı ne stres. Skrotum’un tüm dertlerini unuttum. Meğer bizim memleket cennetmiş de haberim yokmuş. Biz skrotumlar arasında dünya lideriymişiz. Çok yakında Skrotum’un ısınma sorunu kökten çözülecekmiş. Yerli ve milli sondaj gemimiz Hakanis Eritrosmis, Tunika Albuginea’da mükemmel bir rezerv bulmuş. Bu dahi bizim skrotumla kalmamakla beraber diğer skrotumlara satacağımız büyüklükte bir rezerv imiş. Uzak skrotumlardan haberler veren bir kanal gördüm. AAAArteria internal spermatik TV. Uzak memleketlerden bir belgeseller, görüntüler, resmen büyülendim. Oralarda spermatositler açlıktan kırılırmış, koşmaya mecalleri yokmuş. Yokluk varmış. Biz iyiymişiz, sonra sonra eve döndüm bir mutluyum, bir huzurluyum. Sonuç kağıdım eve geldi, benden önce giren spermatosit, kasımpaşalıya direkt bağlıymış onu almışlar yerime, olsun bir gün bana da nasip olur inşallah. Günde beş vakit dua ederim ben onlara tok karnımı doyurdular. Elimizde ne varsa onların izzeti ikramı halimize çok şükür.

Vas Deferens’e giden yolları herkese açmak isteyen, eşitlikçi ve uzlaşmacı önceleri sol testiste ikamet edip sonrasında Seminom’da çürümeye terk edilen çok işkenceler görmüş her dönemin ezileni bir spermatosit koşu öncesi son sözü söyledi.

Ah canım arkadaşlarım, doğmuş babamdan ileri doğacak çocuğumdan geriyim. En güzel koşu henüz koşmadığım koşudur. Yıllarca çalışıp didindim, bir kuru ekmekle sıcacık fırınlarda kavrulmaya terk edildim. Çok salak spermatositler için yıllarımı verdim ama onlar kandırılmışlığın rüzgarına kapılıp gittiler. Bir süslü nutuka tav oldular. Bir öğün yemeğe doydular. Yarınlarını sattılar. Hiçbir zaman muhakeme edemediler. Gündelik işlerle meşgul olup düşünme yetilerini yitirdiler. Ben Skrotum’u aydınlatmaya çalıştıkça beni taşladılar, burayı karanlığa boğdular. Yüzde otuz beşlik progresif ileri hareketli ezici azınlık spermler, dağınık ve bilinçsiz yüzde altmış beşlik diğer spermatozidleri tahakküm altına aldı. Kara cahillikle övündüler, okumuş spermatositler koşu yollarında türlü çeldirmelerle ve sahtekarlıklarla mağdur edildi. Ama asla mağdur rolü onların olamadı. Skrotum’da kısa yoldan köşeyi dönene ve spermatositleri dolandıranlara itibar edildi. Skrotum’un kutsal değerleri gündelik öğelere meze oldu ve sahiplenildi. Gittikçe duygulanan ve gözleri yaşaran spermatosit aldı eline sazını başladı çalmaya,

Skrotum’da bir sabah uyandığımda

Spermatogonyolar da uyandı mı acaba

Vas deferensi bağlanmış yurdumun

Her yanı ızdırap altında

Derebeyi yürür gider dereboyu

Tarih gelir çomak sokar tekere

Bir bakarsın devirmişler arabayı

Spermatositler hakikat eyleyecek bu rüyayı

Bir patırdı koptu, erken ejakülasyon tüm spermatositlerde şok dalgası yarattı. Tüm cenahlar karıştı. Harala gürele derken spermatositler dört bir tarafa dağıldı. Spermatositler baskın ejakülasyon adını verdikleri bu koşuda ellerine tutuşturulan kağıtlarla çok da bilincinde olmadan koşmaya başladılar. Tüm spermatositlerin oyu eşitti. Buna demokrasi dendi, yıllar önceki bir koşuda demos ve kratos adlı iki spermin tek bir ovumu döllemesiyle oluşmuştu bu isim. Acaba koşuyu bu sefer kim kazanacaktı?

Dr. Dingildekyazar

Mart/2023


 
































































































































































































































































































































































































































Yorumlar

Popüler Yayınlar